Kütahya’nın Simav ilçesine bağlı tek Çerkes köyü olan Kiçir’de, Çerkesce okuma-yazma ve konuşma öğretimi başlatıldı.

Simav’a 35 kilometre uzaklıktaki bin 70 rakımlı Kiçir Köyü’ne 5 yıl önce gelip yerleşen Metin Canbulut, tüm köy halkına Çerkesçeyi öğretiyor. Kiçir Köyü Adige Derneği’nin sosyal ve kültürel etkinlikleri kapsamında, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından yayınlanan ‘Tehlike Altındaki Diller Atlası’nda yer alan Çerkescenin (Adiğece) unutulmaması amacıyla, Çerkesce öğretimi başlatıldı.

Kiçir Köyü Okuma Salonu’ndaki Çerkesce öğretimi kursuna katılan 4’üncü sınıf öğrencisi Ecrin Yüksel, “Kiçir Köyü’nde oturuyorum. Çerkesceyi okullarda ve hiçbir yerde öğrenememiştim. Sağ olsun Metin amcam bize çok güzel Çekesceyi öğretiyor” dedi.

Üç yaşındaki Kızı Mira ile birlikte Çerkesce öğretimine devam eden ev hanımı Gamze Binici, yaşadığı Kiçir köyünde Çerkesceyi öğrenme fırsatı bulamadığını belirterek, Metin Canbulut sayesinde Çerkesceyi öğrenmeye başladığını ifade etti. Binici, “Çerkesceyi kendim tamamen öğrendikten sonra, kızım konuşmaya başlayınca O’na da öğreteceğim” diye konuştu.

Dünyadaki Çerkes nüfusunun en fazla yaşadığı yerin Türkiye olduğuna dikkati çeken Metin Canbulut, Kiçir Hable’nin Simav ilçesinin yüksek rakımdaki çam ormanları arasında yer alan tek Çerkes köyü olduğunu ifade etti. Canbulut, “Uzun yıllar Türkiye çapında olduğu gibi köyümüzde de adiğabze dediğimiz Çerkes dilimiz unutulmuş. Şu an Kiçir Köyü’nde Çerkesceyi benden başka konuşan ve anlayan kalmadı. Bu sebeple, İzmir’deki işimi gücümü bırakıp doğduğum yer olan köyüme yerleştim. Amacım, yeni nesile adiğabze dediğimiz Çerkesceyi alfabesiyle, harfleriyle, okumayı, yazmayı ve konuşmayı, inceliklerini, edebiyatını nükteleriyle beraber jest ve mimikleriyle, vurgularıyla öğreterek, onları konuşabilir, anlayabilir hale getirmek. Bu çalışmalar için Çerkesce alfabeler getirterek, küçük yaştaki çocuklarımızdan başlayıp öğretime ilk adımı attık, kendilerinden çok memnunum. Bunun yanı sıra dil öğrenimi ile birlikte tamamlayıcı bir kültür özelliği olan Çerkes oyunlarına da başladık. 20 kişilik bir grup ile hem dilimizi, hem de oyunlarımızı öğreniyorlar. Asli kimliğine kavuşturmayı amaçladığımız Kiçir Hable halkı, çalışmalarımızdan çok memnun” şeklinde konuştu.